İnsan ve Özgürlük

Özgürlük kendimize şekil verme kapasitemizdir. Kendi gelişimimizde rol oynamaktadır. Benlik bilincimizin diğer tarafıdır. 

Özgürlük sadece belirli bir karara ‘’evet’’ ya da ‘’hayır’’ demek değildir. Kendimizi şekillendirip , yaratma gücüdür. Nietzche ‘ nin dediği gibi ‘’asıl olduğumuz şeye dönüşme’’ kapasitesidir özgürlük. 

Özgürlük bir başına yaşamaya çalışmak anlamına da gelmez.

Özgürlük elde edilen bir kapasitedir , kendi kendine ortaya çıkmaz.

Özgürlük insan için temel bir değerdir. Çünkü ondan vazgeçmek gerektiğinde kişinin içinde yükselen duygu ‘’nefrettir’’.  Nefretimiz genellikle elimizden alınan var olma hakkının orantısıyla ilgilidir.

Vazgeçilen özgürlükler sonrası yaşanan nefret ve kırgınlık duygularının işlevsel bir yönü de vardır. Bu duygular bizim saygınlığımızın ve kendi kimliğimize ilişkin algımızın korunmasını sağlar. 

Siyasal hayatta , totaliter hükümetler , özgürlükleri alınan insanların nefret duygusu yaşadıklarını ve bu duyguların dışa çıkarılması gerektiğini çok iyi görmüşlerdir. Bunun için de insanlara nefretlerini yönlendirebilecekleri bir hedef verilir. Hitlerin Almanya’sında bu hedef Yahudilerdi , Stalinizm Rusya’sı içinse hedef Batılı ülkelerdir. Dolayısıyla halkların özgürlükleri elinden alınmak istendiğinde yapılacak ilk şey , öncelikle özgürlükten vazgeçildiğinde oluşacak olan nefretin dışarı çıkarılıp , bir gruba yönlendirilmesidir. Aksi durumda insanlar ya ayaklanır ya da toplu halde psikoza girerler.

Elbette ki nefret ve kırgınlık yıkıcı duygulardır ve olgunluğun belirtisi , bunları yapıcı duygulara çevirmektir. Bu duygularda kalmak ya da bastırmak sağlıklı değildir. Dolayısıyla nefretimizle ve kırgınlığımızla yüzleşmemiz önemlidir. Aksi takdirde bu duygular bir süre sonra ‘’kendine acıma’’ duygusuna dönüşebilirler. Kendi kendine acıma , nefret ve kırgınlığın ‘’korunmuş’’ halidir. 
Aslında hepimizin teoride bildiği bir şey var o da özgürlük ve sorumluluğun el ele olduğudur. Özgürlük taşınması gereken bir sorumluluktur.

Sorumluluğunu taşıyabildiği kadar özgürdür insanlar.