İNSAN ve SORUN

Türk Dil Kurumu sorunu ‘’araştırılıp öğrenilmesi , düşünülüp çözümlenmesi , bir sonuca bağlanması gereken durum , mesele , problem ‘’ olarak tanımlar.

Bilimsel çalışmalar , insanların yaşamda karşılaştıkları sorunları çözebilme becerilerine sahip olmalarının , ruhsal sıkıntı yaşama olasılığını önemli ölçüde azalttığını göstermektedir.

Sorun çözmek öğrenilen bir beceridir. Bazen hepimiz aslında sorunun kendisi ile değil , sorunu çözmek için kullandığımız çözümlerin sorun olmasının sıkıntısını yaşarız bilmeden.

Peki yaşamda karşılaştığımız sorunlar nelerdir , hangi tür durumlar bizden bir tepki bekler?  Literatürde ,  bizlerin günlük yaşamda karşılaştığı sorunların temelde dört grupta toplanabileceği görülür.

Bunlar : 

1. Kişisel sorunlar :  Davranışsal , duygusal ve sağlık sorunları kişisel sorunlardır. Kişisel sorunlar bizlerin karşılaştığı en yaygın sorunlardır. Bu sorunlardan arınık insan yok denecek kadar azdır. Ve bu sorunları çözebilmek ya da sorunların olumsuz etkilerini azaltmak uyum gücümüzü arttırır.

2. İnsanlar arası sorunlar : İnsanlarla ilişkilerimiz hem mutluluk hem de mutsuzluk kaynağımızdır. Yaşamda karşılaştığımız önemli sorunlardan biri de insanlar arası ilişkiler nedenlidir. Horowitz ( 1979 ) insanların diğer insanlarla yaşadıkları problemlerin özelliklerini araştırmış ve insanlar arası problemlerin üç ana zihinsel özelliği olduğu sonucun ulaşmış. Bu özelliklerden ilki psikolojik yakınlık arttıkça iki insanın ilişkisel bir sorun yaşama olasılığının arttığıdır. İkinci özellik , iki kişi arasındaki psikolojik yakınlığın doğası ile ilgilidir. Örneğin dostça veya düşmanca. Üçüncü boyut ise kişinin diğer insanı değiştirme veya kontrol etmesiyle ilgili niyetlidir.

3. Kişisel olmayan sorunlar : Bu grupta nispeten çözümü daha kolay sorunlar yer alır. Evdeki tüpün bitmesi , arabanızın bozulması gibi.

4. Toplumsal sorunlar : Hepimiz ferdi olduğumuz toplumun sorunlarıyla zaman zaman karşılaşırız. Siyasetteki sorunlar , trafikteki sorunları , eğitim sorunları gibi. Toplumsal sorunlar hem ruhsal hem de psikolojik olarak bizi etkilemesine rağmen , çözümü uzun bir zaman gerektirebilir. Ve çözümü kişisel değildir. Kişilerin katkıda bulunabileceği fakat toplumun birçok kesiminin bir araya gelerek çözebileceği sorunlardır.

Sorun ile kişinin yaptığı girişimlerden elde edilen hale ‘çözüm’ diyoruz. Fakat her girişim bizi çözüme ulaştırmaz. ‘ Girişimimiz ‘ amaca uygunluğu ve niteliği bizi bir sonuca götürüyorsa ,  çözüme ulaştığımızı  söyleyebiliriz.

Sorun çözme bilinçli , akılcı , çaba gerektiren ve amaç yönelimli bir etkinliktir.

Aslında biz insanlar önümüze çıkan zorluklarla etkin ve etkili bir şekilde baş edebilirsek sorun yok demektir. Ancak insanlar karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelecek baş etme beceri ve stratejilerini gösteremiyorsa o zaman ortada bir sıkıntı var demektir. İşte bu durumda kişinin uyum yeteneği bozulabilir. 

Yaşam hepimiz adına zorluklarla dolu olabiliyor. Bazılarımız büyük zorlukların üstesinden sağlıklı bir biçimde gelirken bazılarımız küçücük ve etkisi daha az olaylar karşısında yıkılabiliyor.. NEDEN?

Dilerseniz haftaya bu nedenlere bir göz atalım..